Jinekolog Op.Dr. Nihal Malkan & Kadın Hastalıkları ve Doğum

Hakkımda

ÖZGEÇMİŞİM:

•1977 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldum. 
•1982 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum dalında ihtisasımı aldım. 
•2003 yılında Hacettepe Üniversitesi'nde USG eğitimi aldım. 
•30 yıldır hastalarıma muayenehanemde hizmet vermekteyim. 

Hasta bilgileri hiçbir kişi veya kurum ile paylaşılmamaktadır.


Muayenehanemizde yapılan tüm işlemler garantili olup, müdahale sonrası dönemde de hastalarımızla yakından ilgilenilmekte ve bunun için de ayrı bir ücret talep edilmemektedir.

Muayenehane: Haftaiçi her gün ve cumartesi günleri hizmet vermekteyim.

Adres: 
Ümit Mahallesi, Doğan Taşdelen Bulvarı, Çamlıca Bulvar Sitesi, D-Blok No:8, (Galleria AVM karşısı), Ümitköy/Ankara

İletişim Bilgileri: 
Sabit Telefon: 0312 2359030 
Cep Telefonu: 0532 3414148 (Bu numarayla her gün 09.00-22.00 saatleri arasında doğrudan bana ulaşabilirsiniz.)
E-mail: nihalmalkan@yahoo.com 

 

İşyerimizde "6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" Kapsamında Tüm Kişisel Verileriniz Koruma Altındadır.

 

1) Kızlık Zarı Dikimi  

•Kızlık Zarı Dikiminde, iki ayrı yöntem uygulamaktayız. Bunlar geçici ve kalıcı yöntemlerdir:            

A) Geçici Kızlık Zarı Dikiminin geçerlilik süresi  1 haftadır. İşlem genital bölgenin uyuşturulmasından sonra yaklaşık 10 dakika sürmektedir. İşlem sırasında hastalarımız ağrı duymamaktadır. Atılan dikiş dışardan görülmez ve hastalarımızın hareketlerinden etkilenmez. Bu yöntem ile %100 kanama garantisi mevcuttur.   

B) Kalıcı Kızlık Zarı Dikimi kalıcıdır, ilişkiye girilmez ise zar yırtılmaz. Bu işlem için regl kanaması yakın olmamalıdır. Kokulu veya kaşıntılı akıntı yakınmanız var ise bize önceden haber vermelisiniz. Randevunuzu işlem tarihinden 5 gün önce almalısınız çünkü size gerekmesi durumunda yakınmanız ile ilgili tedavi verilecektir. Kalıcı Kızlık Zarı Dikimi yaklaşık 30 dakika sürer ve işlem sırasında hastalarımız ağrı duymazlar. Kalıcı Kızlık Zarı Dikiminde üç kat flep yöntemi uygulamaktayız. İşlem sonrasında kısa bir dinlenme süresi sonunda yürüyerek gidebilir, yolculuk yapabilirsiniz. Dikişlerin tam olarak iyileşmesi 15 gün, dikişlerin dökülmesi  45 gün sürmektedir. 2 ay sonra hastalarımızı kontrole çağırıyoruz. Yaptığımız işlem için %100 başarı garantisi vermekteyiz.   

 

2) Genital Siğil Tedavisi  

Genital siğil HPV (Human Papilloma Virus) adındaki bir virüsün kişiyi enfekte etmesiyle ortaya çıkar. Bu virüs hem erkek hem de kadınlarda genital siğil oluşumuna neden olurken kadınlarda ayrıca rahim ağzı (serviks) kanserine de sebep olabilir. 200’den fazla HPV tipi olmakla beraber bunlardan yalnızca 40 HPV tipi genital siğile sebebiyet vermektedir. Bu 40 HPV tipinden de en yaygın biçimde HPV 6 ve HPV 11 tiplerinin sebebiyet verdiği genital siğillere rastlanmaktadır. Genital siğil, gözle görülemeyecek kadar küçük olabileceği gibi küçük kabarıklıklar ya da ayçiçeği gibi daha büyük şekillerde de görülebilir.    

Genital siğil belirtileri nelerdir?         Kadınlarda siğil genellikle vajina dudaklarında, anüs ve vajina arası bölgede, anal kanalda, vajina duvarlarında ve servikste (rahim ağzında) oluşur. Erkeklerde ise penis, skrotum (testis torbası) ve anüste gözlenebilir. HPV ile enfekte olmuş kişiyle oral yolla cinsel temasta bulunan kişilerde ağız, dil ve boğazda siğil oluşumu görülebilir. Genital bölgelerde siğil ile birlikte vajinal akıntı, kaşınma, yanma hissi ve kanama genellikle beraber görülen belirtiler arasındadır.    

 

Genital siğil neden oluşur?     

HPV, temas yoluyla yayılan bir virüstür. HPV ile enfekte olan kişi hiçbir belirti göstermeyebilir ve partnerine bu virüsü cinsel yolla bulaştırabilir. Virüs, çoğu kişide hiçbir belirti göstermeden zamanla kendiliğinden yok olur. Ancak bazı kişilerde siğil oluşumuna yol açabilir. Virüsü taşıyan kişinin karşı tarafa bulaştırması için cinsel bölgelerin temas etmesi yeterli olur. Küçük boyutta bir virüs olduğu için ciltteki ufak sıyrıklardan, çatlaklardan kolaylıkla geçerek vücuda girebilir.    

Genital siğil için risk faktörleri nelerdir?  -Birden çok partnerle korunmasız cinsel ilişki -Erken yaşta cinsel olarak aktif hale gelmek, -Bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklara sahip olmak ya da bu tür tedaviler almak (kemoterapi gibi) olarak sayılabilir.    

Genital siğil ve gebelik Vajina duvarında bulunan siğiller, doğum esnasındaki aşırı genişlemeye bağlı olarak kanayabilir. Nadir olarak, genital siğili olan bir anneden doğan bebeklerin boğazında siğil oluşumu görülebilir. Bu siğillerin, bebeğin hava yolunu tıkamasını önlemek amacıyla cerrahi olarak alınması gerekebilir.    

Genital siğil oluşumunu önlemek mümkün müdür?            HPV'e karşı geliştirilmiş aşılar mevcuttur. Sadece kanser yapan HPV alt türlerine karşı koruma sağlayan aşı olduğu gibi kanserin yanında genital siğil oluşumuna neden olan HPV alt türlerine karşı da koruyucu olan aşılar mevcuttur.Aktif cinsel yaşam başlamadan, kız ve erkek çocuklarının 9 yaşından sonra HPV aşısı olması önerilir. Böylece  ileride genital siğil ve serviks, penis kanseri gibi hastalıklara yakalanma ihtimalleri azalır. Ayrıca cinsel ilişki esnasında cilt temasını önleyen kondom kullanımı da genital siğil için riski azaltan bir korunma yöntemidir.    

 

Genital siğil tanısı nasıl konulur? 

Tanı genellikle siğillerin görülmesiyle ve HPV DNA testi yapılarak koyulur.    

 

Genital siğil tedavisi nasıl yapılır? 

Genital siğillerin krem ile tedavi edilememesi, hamilelerde doğum sırasında sorun oluşturabilecek ölçüde olması gibi nedenlerde cerrahi yöntemler tedavide kullanılabilir. Siğiller; lazerle yakılarak, dondurularak, cerrahi kesi yapılarak ya da elektrokoterle elektrik akımı yardımıyla yakılarak ortadan kaldırılabilir. Genital siğil belirtileriniz varsa ve bu durumdan rahatsızlık duyuyorsanız deneyimli bir merkezde tecrübeli bir jinekologa başvurmanız yararlı olacaktır. Farklı tedavi seçenekleri ve siğille beraber görülebilecek hastalıklar gibi konularda uzman görüşü almanız oldukça önemlidir. Genital siğil öpüşmek, sarılmak, yüzme havuzları, havlu paylaşımı, ortak eşya kullanımından bulaşmamaktadır.    

Genital Siğil Kendiliğinden Geçer mi? Genital siğiller kendi kendine ya da tedavi ile geçebilir. Genital siğiller tedavi edilmesinin ardından tekrarlayabilir. Bazı hastalarda genital siğil kendi kendine belirli bir zaman içerisinde geçebilir, tedavi metotları bu süreci hızlandırmaktadır. Ayrıca genital siğiller kendi kendine geçse de HPV hala vücutta yaşamını sürdürebilmektedir.    

Genital siğil tedavisi= -Genital siğilin cerrahi olarak alınması -Koter ve lazerle lezyonun yakılması -Kriyoterapi yöntemiyle genital siğilin dondurulması gibi tedavi alternatifleri bulunur.     Genital siğilin yakılarak tedavi edilmesi işleminde yani koterizasyon işleminde iyileşme hastaya, genital siğil miktarına, boyutuna ve genital siğilin yer aldığı noktalara göre değişkenlik gösterebilir.Koter işlemi isteğe bağlı olarak genel ya da lokal anestezi altında yapılır. Genellikle genital siğiller yakma işleminin ardından birkaç gün sonra iyileşmektedir.    

Genital Siğil Tedavisi Sonra Cinsellik Nasıl Olmalıdır?      Genital siğil tedavisi yapılmadan yani HPV’den kurtulmadan cinsel ilişkide asla bulunulmamalıdır. Genital siğilin olduğu durumlarda prezervatif tam koruma sağlamamaktadır. Genital siğil tedavisinin tamamlanmasından sonra cinsel ilişkide bulunmadan önce bu durumun partnere bildirilmesi gerekmektedir. Genital siğile HPV enfeksiyonu sebep olduğundan dolayı rahim ağzının belirli aralıklarla uzman doktorlar tarafından kontrolü yapılmalıdır. Uzmanın uygun gördüğü zamanlarda Smear ve HPV testi yaptırmak gerekmektedir.         

 

3) RAHİM AĞZI YARASI           

Rahimde yara veya rahim ağzında yara olarak bilinen “servisit” sık karşılaşılan jinekolojik problemlerden birisidir.   

 

Rahim Ağzı Yarası Sebepleri Nelerdir? 

- Enfeksiyonlar ( Rahim ağzı yaralarının en çok görülen nedenleri vaginal enfeksiyonlardır. Klamidya,Trikomonas ve Gonore gibi enfeksiyonlar tedavi edilmez ise yaraya neden olabilirler.) -Sık cinsel ilişki. -Hormonal değişiklikler. -Bazı kimyasal faktörler (Prezervatif üzerinde bulunan kimyasallar)

 

Rahim Ağzı Yarası Belirtileri Nelerdir?

-Bir çok kadında yaraya bağlı devam eden kokusuz ve kaşıntısız bol akıntı olarak görülür. . Bu akıntı kokusuz, şeffaf, beyaz ve sümüğümsü bir akıntı olabileceği gibi enfeksiyon varlığında iltihabi ve kötü kokulu da olabilir. -Yara büyükse kanama veya ilişki sonrası kanama gözlenir.   

 

Rahim Ağzı Yarası Nasıl Teşhis Edilir? 

Çoğunlukla jinekolojik muayene sırasında tespit edilmektedir. Fakat tanının konulması ve uygun tedaviye karar vermek için bazı tetkikler gereklidir.    Smear;  Jinekolojik muayene yaparken ,smear tetkiki için numune alınıp patolojik tanıya gönderilmelidir. Ancak böylelikle rahim ağzı yaraları ve rahim ağzı kanserinin öncü lezyonlarını anlayabillırız.Şüpheli durumlarda hastaya kolposkopi yapılmalıdır.   Kolposkopi; Hem biyopsi yapılacak alanların tespiti ve hem de varsa başka hastalıkların tespiti açısından önemlidir. biyopsi öncesinde rahim içinin temizlenerek boyanması ve ışık tutularak rahim içinin incelenmesi prosedürüne dayanır. Rahim içerisinin boyanması ve boyanın dokulardaki tutulumu biyopsi alınacak alanı belirler. Ayrıca rahim ağzındaki kılcal damarlarda anormal damarlanma olup olmadığı da tespit edilir.   Biyopsi; Lokal anestezi altında yaralardan örnek alınması işlemidir. Kesin tanının konmasında önemi çok büyüktür. Yaralar birden fazla alanda gözlemlenmişse şüpheli tüm alanlardan örnek alınıp patolojik tetkike gönderilir.     

 

Rahim Ağzı Yarası Tedavi Yöntemleri Nelerdir? 

-Elektrokoter ile bölgenin yakılması, -Kriyoterapi ile dondurulması -Lazer tedavisi Yaradan smear tetkiki yapılmadan tedaviye başlanmamalıdır.     Koterizasyon (yara yakma) Rahim ağzı yaralarında en sık uygulanan tedavi yöntemi yöntemidir.Elektrokoter denilen bir cihaz yardımı ile rahim ağzındaki yara yakılır, İşlem muayenehanelerde jinekolojik muayene masasında uygulanır.Ağrılı değildir.Hasta müdahaleden sonra normal günlük aktivitesine dönebilir.    Kriyoterapi( Yara dondurulması) yine sık kullanılan bir tedavi yöntemidir. Krio denilen cihaz yardımı ile Nitrous Oxide gazı ile rahim ağzındaki yara dondurulur.Muayenehane şartlarında yapılabilen, ağrısız bir yöntemdir.Lokal anestezi uygulanmaz.Ortalama 5 dakika sürmektedir.        Lazer: Dokuların lazer ile tahrip edilmesidir, Bu tedavi yöntemlerinin hepsinde amaç yapısı bozuk olan dokunun dökülerek kendini tazelemesidir. Tedavilerden sonra 4 hafta cinsel ilişki yasaklanır. Yine bu süre boyunca havuza ve denize girme yasaklanır.4 hafta boyunca pembe renkli ve sulu akıntı gelebileceği hastaya söylenir.    

 

Rahim ağzı yarasından korunmak için hangi önlemler alınmalıdır? 

Çok emin olmadığınız kişiler ile ilişkiye girmeyin. Partnerinizde gonore belirtileri varsa hemen doktorunuzla görüşün Vajinal akıntı varlığında muayene olmayı geciktirmeyin Herhangi bir şikayetiniz olmasa bile yılda 1 kez jinekolojik muayeneden geçin Kokulu tampon, deodorant gibi irritan maddeleri kullanmayın.   

 

4. KÜRTAJ         

Kürtaj (küretaj) rahim içinin boşaltılması işlemidir. İstenmeyen gebelikler, rahim içi polipler, miyomlar ve tanı konamamış lezyonlara da küretaj yapılabilir.    

Kürtaj çeşitleri nelerdir?  

 

Dilatasyon Kürtaj: İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılması için uygulanan klasik bir kürtaj yöntemidir. Bu müdahale yerine şimdilerde vakumlu kürtaj uygulanmaktadır.

 

Probe Kürtaj: Kadın hastalıklarının teşhisinde kullanılan bir kürtaj çeşididir. Probe kürtaj ile geçmeyen kanamaların sebebi araştırılmakta veya rahim kanseri gibi hastalıklara teşhis konulması amaçlanmaktadır. Probe kürtaj rahim duvarı kalınlaşması kürtajı olarak da bilinir. Her hangi bir gebelik söz konusu değildir. Probe kürtajda rahimden parça (biyopsi) alınır ve patolojik incelemeye gönderilir. Rahim kanseri veya rahim duvarı kalınlaşması (endometriyal hiperplazi) olup olmadığı patoloji sonucuna göre belli olur ve hastanın tedavisi planlanır.Probe küretaja terapotik küretaj da denir. Çünkü durmayan rahim kanamaları probe kürtaj ile durdurulabilir.    

 

Revizyone Kürtaj: Özellikle düşükten sonra  rahim içerisinde parça kalması durumlarında veya başka bir sebeple rahim içinin boşaltılması  gereken durumlarda uygulanan kürtaj çeşididir.     Ülkemizde kürtaj yasal olarak gebeliğin ilk 10 haftası içinde yapılabilmektedir.10 hafta sınırının konulmasının sebebi gebelik süresinin artması ile birlikte kürtaj  ile ilgili komplikasyonların artmasıdır. 10. haftadan sonra yapılacak kürtaj operasyonları için gerekliliğin raporlanmış olması gerekmektedir        

Gebelik testleri  idrarda ve kanda yapılabilir. Eczaneden alacağınız gebelik testini tarifini okuyarak kendiniz yaparak gebe olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz. Şimdilerde satılan gebelik testleri yanılmamaktadır. Ancak  kanda gebelik testi yaptırmak isterseniz, bu tetkik kayıtlara geçecektir.    Kürtaj genel anestezi altında yapılacak ise;  en az 6 saatlik açlık durumu gereklidir. Bu süre içerisinde su ve sigara dahil hiçbir gıda tüketilmemelidir. Çünkü kürtaj sırasında, hasta derin uykudayken  kusabilir ve mide içeriği akciğerlerine kaçabilir. Aspirasyon pnömonisi denilen ölümcül bir komplikasyon ortaya çıkabilir. Maalesef bu uyarı genellikle ciddiye alınmamaktadır.    Kürtaj olacak kişinin sağlık ile ilgili bilgileri detaylı bir şekilde sorgulanır. Kan uyuşmazlığı olup olmadığını öğrenmek için mutlaka kan grubunuzu sorulacaktır. Bu nedenle kan grubunuzu bilmiyorsaniz öğrenerek müdahaleye gidiniz. Eğer kan grubunuz  Rh negatif, eşinizin kan grubu Rh pozitif ise kan  uyuşmazlığı var demektir. Eğer kan uyuşmazlığı varsa küretajdan sonraki 72 saat için anti-D immünglobülinin (kan uyuşmazlığı iğnesi) yapılması gerekir. Yapılan bu iğne bundan sonraki gebelikte bebekte ortaya çıkabilecek kan uyuşmazlığına bağlı  sakatlık riskini ortadan kaldıracaktır. Jinekolojik muayenenin ardından gebeliğin kaçıncı haftada olduğu ve gebeliğin durumunun tespiti için ultrasonografi yapılmalıdır. Gebelik süresi halk arasında düşünüldüğü gibi ilişki gününe göre değil hastanın en son gördüğü adetin ilk gününe göre hesaplanır. Eğer gebelik kesesi ultrason ile görünüyor ise vakumlu kürtaj yapılır. Eğer kese görülmeden kürtaj yapılırsa dış gebelik gözden kaçabilir veya bebek alınamayabilir.

 

5. LABİOPLASTİ

          Labioplasti; basit olarak vajinanın büyük dudakları olarak da bilinen labia majorun (dış dudak) veya dış dudakların hemen altında yer alan ve labia minorun (iç dudak) cerrahi girişim ile tamir edilmesidir.En sık olarak iç dudakların normalden daha büyük, iri, kırışık, yayvan durumda olması halinde yapılır.

         İç dudaklar için en ideal görünüm birbiri ile simetrik, ayaktayken dış dudakların içinde kalan, dışarı sarkmayan yapının olmasıdır. Hiç doğum yapmamış kadınlar da da bu sorun oluşması mümkündür. Genç kızlarda da bu sorun yapısal olarak meydana gelebiliyor. Bazen bir dudakta asimetrik bir  yapı olurken, bazen de her ikisinde de asimetrik bir görüntü meydana gelebilmektedir.

         Labium minörlerin yani iç dudakların sarkık olması dar kıyafetlerde, taytlarda, dışarıdan belli olduğu için estetik  oimayan görüntüye sebep olmaktadır.Özellikle fiziksel görünümün öne çıktığı, spor dallarında, sahne sanatlarıyla ilgili meslek gruplarından kadınların iş yaşamını etkileyebilmektedir. Bu durum kadınların dış görünüşünü etkilemese bile cinsel özgüveni konusunda eksiklik hissetmesine neden olabilmektedir.

         Labioplasi Cerrahi girişime engel ya da anestezi almasına engel herhangi bir hastalığı bulunmayan her yaştaki kadın hastaya uygulanabilir. Bekar ya da evli fark etmeyip, kızlık zarı ile herhangi bir bağlantısı olmayan bir işlemdir.

          Labioplasti işlemi lokal anestezi veya sedasyon anestezisi altında yapılır. Labioplasti işlemi ortalama 40 dk kadar sürer. İşlem sırasında anestezi uygulandığı için hasta tarafından ağrı ve acı söz konusu olmaz.

         Labioplasti ameliyatı hamile kalmaya veya doğum yapmaya herhangi bir engel oluşturmaz. 18 yaşını tamamlamış, operasyona ya da anestezi almasına engel olabilecek herhangi bir ciddi - kronik hastalığı olmayan herkese genital estetik yapılabilir. Ancak işlem sadece kişinin estetik kaygıları nedeniyle yapılacaksa,   kişide psikiyatrik bir vücut algı bozukluğu olmadığından emin olunmalıdır.

       Labioplasti operasyonu sonrasında:

          İşlemden sonra dikişlerin erimesi ortalama 40-45 gün sürer. Bu süreçte kaşıntılar ve azar azar kanamalı  akıntılar olabilir.

      Operasyondan sonra ciddi anlamda şişlikler olabilir.Bunun için   gece yatana kadar 20 dak.  buz , 10 dak mola şeklinde 3 gün süren  buz uygulaması  öneriyoruz.İlk şişlik 1 hafta sürmekte,labiyaların asıl halini alması 2-3 ayı bulmaktadır.

         Operasyondan  4-5 gün sonra  işinize dönebilirsiniz.Operasyondan 1 hafta sonra ve 40 gün süreyle ayakta duş yapabilirsiniz. 40 gün spor yapmayın,havuza denize girmeyin,ağda ,lazer yaptırmayın.İlişkide bulunmayın.

        Herkesin cilt tipi farklı olduğundan, dikişlere verilecek tepkiler de farklı olacaktır.Bazen dokuların dikişlere verdiği tepkiden dolayı tırtıklı iyileşme olabilir. Amacımız minimal asimetridir.